Bu dersimizde may, might, can, could kelimelerini nasıl kullanacağımızı öğreneceğiz. Biz geçen derste bu kelimelerin olasılık belirtirken nasıl kullanıldığını öğrenmiştik. Bu derste ise, aynı kelimelerin ricada bulunurken nasıl kullanılacağını öğreneceğiz. Hatta canınız sıkılmasın diye yanlarına “would” ve “would like” ifadelerini de ekleyeceğim.
“Ebilmek” anlamına gelen bu sözcüklerin şunu yapabilir miyim, bunu yapabilir miyim gibi cümlelerde rica amacıyla kullanılabildiği zaten apaçık ortada. Peki o zaman ben bu derste size neyi öğreteceğim? Bu derste hangisini nerede ve ne şekilde…
hocam merhaba yine ben;
sayfa 79 da ”I couldn’t do this homework ” cümlesini çevirisi Bu ödevi yapamadım olarak çevrilmiş geçmiş zaman olduğunu nasıl anlayacağız .Ben bu ödevi yapamam olarak çevirdim.
couldn’t ile geçmiş zaman olduğu anlaşılıyor ki 🙂
Kafa basmadı 🙂 ;
Could we be more than friends?
Excuse me, could you tell me the way to the airport? bu cümlelerde geçmiş zamanla çevrilmemiş ama
Keza ”She can’t/couldn’t be a singer; her voice is terrible” bu cümledede geçmiş zamanla çevrilmemiş ben anlamadım bu işi 🙂
beceri bildiren could ile (geçmiş zamanı anlatır) olasılık bildiren could’u karıştırmayın 😉 cümlenin gelişinden anlarsınız zaten hangisi olduğunu.
Aslında would ve could’un yapısı Türkçe’deki kullanıma çok benziyor.
“Would you like something to drink?” İçecek bir şey ister miydiniz?” olarak çevrileceği gibi “İçecek bir şey ister misiniz?” olarak da çevrilebilir bence. Çünkü burada zaman belirtmek için değil nezaket ifadesini vurgulamak için would kullanılıyor.
Biz de birine ‘bakabilir miydiniz?’ derken, ‘di’yi aynı şekilde kullanıyoruz. Yoksa karşımızdakinin geçmişte bakabilme yeteneğine sahip olup olmadığını sorgulamıyoruz.
Soruyu soran arkadaş bu açıdan yaklaşabilirse bazı şeyler kafasında netleşebilir.